
İlk şiirlerini “Ataol Gürus” ismiyle, mahallî gazete ve mecmualarda yayımlayan Behramoğlu, gerçek şiir kimliğini 1965-1971 yılları ortasında “Papirüs, Yeni Mecmua, Yeni Gerçek, Halkın Dostları ve Şiir Sanatı”nda çıkan şiirleriyle kazandı. Halkın Dostları mecmuasında İsmet Özel ile tanıştılar ve dostlukları 1960’lar ve 1970’lerin birinci yılları boyunca sürdü. Bu periyotta şiirlerinde, toplumcu, aktif bir edebiyat anlayışı yer etti…
Kitaplaşan birinci çevirisi 1967’de basılan Anton Çehov’un, “İvanov” oyunuydu. Şair, muharrir, mütercim, edebiyatçı kimlikleriyle yol alırken, gerçekçi ve toplumcu şiir prensiplerine yönelerek şiirlerini yeni tema ve biçim arayışlarıyla besledi.
“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi” diyordu. Onu sanırım en çok bu şiiriyle bildik. Bir de annesinin kaybının akabinde yazdığı hasret dolu şiirleri var ki…
Bugün Behramoğlu’nun doğum günü. 77. Yaşını şiirlerini okuyarak kutlayalım, ne güzel! Hafta sonumuza da renk gelir, olmaz mı?
İyi ki doğdun Ataol Behramoğlu…
Peki sizin en çok sevdiğiniz Behramoğlu şiiri hangisi?
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
…
*
AŞK İKİ KİŞİLİKTİR
Değişir rüzgarın istikameti,
Solar birden yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi,
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının,
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir,
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
…
BU AŞK BURADA BİTER
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burAda biter yeterli günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir ırmak akıp gider
…
*
ANNEM YOK ARTIK 2
Anne diyemeyeceğim artık bir diğerine,
Sesimin anneme seslenirkenki tonuyla
Tatil dönüşlerinde annemin uğrayacagım konutu yok,
Beni seven birileri olacak mı tekrar de
Gidip şartsız uzanacağım bir yatak,
Saçlarımı okşayacak bir el
Ama ben anneme de bütün bütüne
Bırakamadım kendimi
…
HEMINGWAY’İN BİR KISSASINDAN ÇAĞRIŞIMLARLA
Kadın ve adam oturuyorlardı
Uzakta beyaz dağlar vardı
Gara girmek üzereyken Barselona-Madrid treni
Bayan üzgündü, üzgündü, üzgündü
Adam düşündü, düşündü, düşündü
Aşkımız bitmesin isterim dedi
…
*
İSTANBUL
Göğsüme bir İstanbul çiziyorum
Başparmağımla, kelebek biçiminde
Çocukmuşum üzere aynanın önünde
Yüzümü saçlarımı okşuyorum
Kadıköy’den rastgele bir deniz
Tenha bir tramvay Şişli’den
Samatya’dan tahminen Sultanahmet’ten
İncir ağaçları anımsıyorum
…
SEVGİNİN ÖNÜNDE
Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım
Sevincin eseridir insan, nefretin değil
Zulmün önünde dimdik tut onurunu
Sevginin önünde eğil kızım
*
Damla Karakuş
[email protected]
Instagram: biyografivekitap