Tanzimat edebiyatıyla birlikte hak, hukuk, yanlış batılılaşma ve köle ticareti üzere birçok mevzu kaleme alınmaya başlanıyor. Samipaşazâde Sezai’nin birinci ve tek romanı sergüzeşt, realizmin birinci örneklerinden olma özelliği taşıyor. Sezai, köle ticaretini ve kölelere yapılan acımasızlıkları gerçekçi bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor
SAMIPAŞAZÂDE SEZAİ – SERGÜZEŞT
Samipaşazâde Sezai (1859-1936) İstanbul’da bir konakta dünyaya geliyor. Bu konak devrin meşhur fikir adamlarına, muharrir ve şairlerine konut sahipliği yapan kıymetli bir buluşma noktası oluyor. Sezai burada pek çok muharrir ve şairle tanışıyor, fikirleri şekilleniyor ve Namık Kemal, Şinasi üzere periyodun değerli müelliflerine hayranlık duyuyor. Böylece bu muharrirlerin kanısı etrafında sergüzeşt romanını kaleme alıyor.
(Samipaşazâde Sezai)
Sergüzeşt romanında şimdi çocuk yaşta Kafkasya’dan getirilip İstanbul’da satılan Dilber’in macerasını XIX. yüzyıl sonu Osmanlı’sında hâlâ sürmekte olan insan ticaretinin birey ve toplum hayatında yol açtığı yıkım üzerinden ustalıkla anlatan müellif, döneminin sosyo-kültürel yapısına da ışık tutuyor. Günümüz okuruna yüz elli yıl öncesinden etkileyici sahneler sunan Sergüzeşt’e olan ilgi yıllar geçtikçe daha çok artıyor.
Tanıtım bülteninde kitabın içeriği hakkında şöyle bir açıklama da var:
“Sergüzeşt’i genç, çabalı ve maharetli bir mimarın deneyim sahibi olmadan evvel inşa ettiği bir binaya benzetiniz. Aldanmayacağınızı ümit ederiz.” Mizancı Murat Küçük Şeyler’le edebiyatımıza yeni bir soluk getiren Samipaşazade Sezai’nin birinci ve tek romanı olan Sergüzeşt, gerek kurgusu gerekse anlatımıyla edebiyat tarihimizde bir dönüşümün habercisi kabul edilir. “
Sergüzeşt
Samipaşazâde Sezai
İş Bankası Kültür Yay.
S.:112
Kitabı satın almak için tıklayınız:
*
Sonay Karaman
Instagram: