Sistemin patentini de alan teknisyen, Türkiye’nin dışa bağımlı olmadan güç probleminin çözülebileceğini söyledi.
Ömür Alparslan Haskaloğlu, geliştirdiği sistem için büyük şirketlerden ve devletten dayanak bekliyor.
“DOĞALGAZ VE PETROL BAĞIMLILIĞINA SON VERECEĞİM”
Bursa’da yaşayan elektrik teknisyeni; geliştirdiği sistemin portatifini Gökdere’de azgın suların altına koyarak güç üretti. “Geliştirilen sistem sayesinde Türkiye’de akan ırmakların altına bu sistemi yerleştirip elektrik, doğalgaz ve petrol bağımlığından kurtaracağım.” diyen Ömür Alparslan Haskaloğlu, “Sistemi hayata geçirdim. Suyun altındaki sistemle elektrik üretiyorum. Yaptığım türbini geliştirmek için büyük şirketlerden ve devletten takviye belkiyorum” formunda konuştu.
“ÜLKENİN GÜÇ MUHTAÇLIĞINA YETECEK BİR PROJE”
34 yıl güç kesiminde çalıştığını söz eden Ömür Alparslan Haskaloğlu, “İşe DSİ’de başladım. Son 22 yılım yüksek tansiyon trafo merkezlerinde ve jeneratör merkezlerinde çalışarak geçti. Aşikâr bir uzmanlık seviyesindeydim, bir tasarım geliştirdim. Akan suların altında dönen bir türbin tasarladım. Bunun yararlı model evrakı çıktı. Kendi imkanlarım ve kolay bir dizaynla hem türbin dönüşünü hem de güç üretimini sembolik olarak gösterdim. İstiyorum ki bundan sonra bir kaç metrelik yapalım, bu portatif üzerindeki sistem sembolik. Bu sistemin daha büyüğünü yaparak bir kaç metrelik türbinlerle alternatör çevirelim. 220 volt priz voltajı olarak bilinen 220 volt güç çıkışı üzerinden gerçek yüklemelerle ve ondan alınacak sonuçlarla asıl türbinler Kızıl Irmak, Dicle ve Fırat ırmağında 40 metre suyun altına yerleştirilerek daha çok elektrik üretilebilecek. Ülkemizin şu anki güç muhtaçlığı 300 milyon megawatt, yalnızca Kızıl Irmak’a yerleştireceğim tribünler buna kâfi, Benim gayem Türkiye’yi doğalgaz ve petrolden bağımsız hale getirmek. Bunun içinde yıllık kullandığımız 300 milyon megawatt’ın 4 katı güç gerekiyor. Bu güç üretecek sistemi çalıştıracak bir türbinin maliyeti 1 milyon 500 bin dolar civarında. Bu ürettiğimi sistemin patentini aldım. Bu türbinin çalışırken, “suyun altında yaşayan canlılar ne olacak, selden gelen ağaç, ip ve halat üzere hususlar sistemi ziyan vermeyecek mi?” üzere sorular geliyor. Bunların hepsine karşı tedbir aldım. Sistem suyun altında problemsiz bir formda çalışacak” dedi.
